Press ESC to close

Türkiye’de Enflasyon Neden Düşmüyor? Enflasyon Nasıl Düşer?

Türkiye’de çok uzun yıllardır toplumun en fazla şikayet ettiği ve elbette hayat pahalılığına neden olan olgulardan biri enflasyon kavramıdır. Yıllık tabloya bakıldığında Türkiye’de 2021 itibariyle enflasyon yüzde 17 üzerinde seyrederken, ortada vahim bir tablo bulunmaktadır.

Türkiye’de Enflasyon Neden Düşmüyor? Enflasyon Nasıl Düşer?

2006 yılından bu yana yükselen enflasyon, Türkiye’de hayatı olumsuz derecede etkilerken, birçok vatandaş enflasyonun neden düşmediğini ve bunun için nelere dikkat edilip, nelerin düzeltilmesi gerektiğini araştırmakta ve öğrenmek istemektedir. Tüketici fiyatlarında enflasyon yüzde 17 üzerinde seyrederken, üretici fiyatlarında ise %35 üzerinde rakamlar görülmektedir. Aslında küresel enflasyon baskılarının artış göstermesi ve buna karşılık Türkiye’de de kur ve kredinin çok büyük bir noktaya ulaşması, enflasyon tehlikesini de daha fazla beslemektedir.

Türkiye’de Enflasyon Neden Yükseliyor?

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) enflasyonları arasındaki farka bakıldığında, 2006 yılından günümüze kadar %90 korelasyon görülmesine rağmen son dönemlerde bu farkın epey açıldığı fark edilebilir. Çünkü ülkemizde kur etkisi, ÜFE açısından daha hızlı bir şekilde işlerken, geçtiğimiz yıldan itibaren yaşanan pandemi ve destek paketlerinin giderek azalması gibi noktalar da bu artışı ortaya çıkmaktadır.

Eğer ki Türkiye’de bu kadar zayıf bir talep bulunmasına rağmen fiyat artışları ile karşılaşılır ve satışlar daha da yüksek bir düşüş gösterirse, üretici çok daha büyük bir mağduriyet yaşayabilir. Buna bağlı olarak da üretici kapanma sonrasında gerçekleştirilen normalleşme sürecinde talebin yükselişini göz önünde bulundurarak, tüketici fiyatlarında doğru ayarlamaları yapmalıdır.

Türkiye’de yüksek enflasyon hem üretici hem tüketici açısından büyük zararlar oluşturmaktadır. Çünkü gerek memur gerek işçi sabit maaşı karşısında artan fiyatları ile birlikte daha yoksul bir hale gelirken, belirsizlik ortamı tasarrufun azalmasını ve dış borçların daha fazla artmasını sağlamaktadır. Bu durumun arkasında ise genellikle farklı nedenler yer almaktadır.

Dışarıdan bakıldığında Türkiye’de Merkez Bankası giderek daha bağımlı hale gelirken, artan enflasyon karşısında her geçen gün yapılabilecekler listesi daralmakta. Öte yandan değişen Merkez Bankası başkanının görevden alınışını enflasyon oranlarında artışta büyük pay sahibi olduğunu söylemekte de yarar var. Bir gece TCMB Başkanı’nı görevden alınması ile kur tarafında büyük bir yukarı atak yaşandı ve bu atak enflasyon oranlarının da yükselişine neden oldu. Yeni TCMB Başkanı’nın sıkı para politikası vurgusu devam etse de, ne yerli ne de yabancı yatırımcıların TCMB’den faiz artırımına dair bir beklentisi oldukça düşük.

Türkiye’de Merkez Bankası ile piyasalar arasındaki iletişim kopukluğu, siyasetteki kopukluklar ve doğru politikalar yürütülmemesi enflasyonun düşmesini de engelliyor.

Türkiye’de Enflasyon Nasıl Düşer?

Ülkemizde enflasyonu düşürmek için gerçekten sert bir önlem alınmalıdır. Bunun için bir süreliğine yüksek faiz dönemi yaşanabilir. Yüksek faiz oranlarının seçilmesi ile birlikte talep aşağı düşerken, zayıf talepler karşılığında da fiyat artışlarında azalma görülür ve güven artarken maliye politikaları bütünlük sağlayarak enflasyonda düşüş yaşanmaya başlanır. Bu durumda karşılaşılan ağır reçete daha kısa süre bir şekilde geçerli olacaktır ve enflasyon düşüşü yaşanacaktır.

Fakat alternatif bir yöntem tercih edilmesi gerekirse, faizin düşürülmesi ile birlikte de enflasyonun düşme ihtimali yok mudur? Eğer faiz üretici için maliyet olarak görülürse, uzun vadede talep etkisinin maliyete göre daha baskın olduğu net bir şekilde görülmektedir. Bu durumda Türkiye’de deflasyonist bir politika izlenmeli ve Merkez Bankası faizleri düşürülmelidir. Bu noktada ilk etapta enflasyon artacak gibi görülebilir. Ancak uzun süreli bir deflasyonist politika yürütüldüğünde, enflasyon düşecek, faiz indirimleri uzun bir süre devam ettiğinde de piyasa enflasyon beklentilerini aşağı çekecektir.

Neo-Fisherian çerçeve olarak kabul edilen enflasyon düşüş çerçevesinde tutarlı bir enflasyon düşüşü için düşük faizi destekleyen bir Merkez Bankası ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak elbette ki Türkiye’de direkt olarak enflasyonun düşürülmesi için Merkez Bankası faizinin düşürülmesi yeterli olmayacaktır. Çünkü Türkiye’de istenilen ön koşullar henüz yerinde değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir