Türkiye’de Gençler Neden Umutsuz | Ekonomik Sıkıntılar ve Dahası

Her ne kadar genç kesim olarak Z kuşağı son dönemde örnek verilse de Y kuşağının son dönemleri de bu genç kesimi oluşturan bölüm oluyor. Bunu bilerek Türkiye’ de genç kesimin ekonomik nedenlerle umutsuz olması hususuna ilişkin bir içerik hazırladık. Türkiye’de gençler neden umutsuz diye merak edenler bu yazıyı mutlaka okumalı. Genç kesim neden umutsuz, mutsuz ve karamsar diye merak ediyorsanız sizler de yazımızın içeriğine göz atabilirsiniz.

Türkiye’de Gençler Neden Umutsuz?

Genç kesimdeki umutsuzluk aslında ülkenin kaderini etkileyecek nitelikte bir durum. Ancak çoğu kesim ya bunu görmüyor ya da görmek istemiyor. Genç kesimi hayattan soğutur ve küstürürsek ülkenin kaderine ciddi derece etki edeceğinin kimse farkına varmıyor. Genç kesimdeki umutsuzluğun nedeni ekonomik etmenler. Bu ekonomik etmenleri madde madde inceleyecek olursak belki daha detaylı ifade edebiliriz.

Ekonomik Kaygılar

Türkiye’de genç kesimin umutsuz olması en çok ekonomik sıkıntılarla ilgili. Yoksa hayatının baharında kim umutsuz olmak ister ki? Ülke gündemi ve tartışmalar söz konusu olduğunda, fiyat aralığı ve tüm tartışmalar; çay simit üzerinden ya da ekmek üzerinden veriliyor. Çay fiyatlarının oldukça yüksek olması ve an itibari ile simidin de yeni zamlarla 4 TL olması özellikle genç kesimi sıkıntıya düşüren bir konu. Çünkü hiçbir sosyal aktivitesi neredeyse olmayan öğrenciler, gıdaya ulaşma noktasında da artık enflasyonun hızla yükselmesine bağlı zorluk yaşıyor. Tek derdi günü atlatmak ve öğünü bulmak olan gençler normal olarak geleceğe yönelik umutlu bakamıyor. Buna üniversiteyi bitirince işsiz kalma riskinin yüksek olması da ekleniyor. Bir yandan işsizlik, bir yandan asgari ücretle geçinememe durumu, gençleri ülkenin geleceği hususunda olumsuz etkiliyor.

Alım Gücünün Düşük Olması

Türkiye’de gençler neden umutsuz sorusuna verilecek güzel yanıtlardan bir tanesi de alım gücünün düşük olması. Kime göre neye göre diyecek olursanız, elbette ki farklı ülkelere göre. Alım gücü sıralamalarında en alta yer alıyor maalesef Türkiye bu dönemde.

Alım gücü bir ülkenin kaderini belirleyen bir durumdur aslında. Gençler de alım gücünün giderek azaldığının farkında. Çünkü son dönemde yaşanan ülke içi ekonomik sıkıntılar alım gücünü de etkilemiş durumda. Asgari ücretin günden güne eridiğini bilmek ve artık her işin asgari ücret ile eşdeğer olması, gençlerin üniversite bitirmesini de önemsemiyor. Çünkü genç kesimin çoğu işsiz. Üniversite mezunu bir kişinin asgari ücretle bir iş bulması ülkede şans sayılıyor. Türkiye’ de bir gün içinde 8 saat çalıştığınız ve karşılığında aldığınız cüretin yurt dışında 1 saate eş değer olması alım gücünün darlığı ile alakalı bir durum olarak ortaya çıkıyor.

Araba Almak Artık Bir Hayal

Türkiye’de gençler neden umutsuz diye sorarken hayal kurmanın zorlaşması buna güzel bir cevap olabilir. Genç kesimi umutsuz olmaya iten önemli etkenlerden biri de fiyatların sürekli artması. Araba fiyatları son bir kaç yıl içerisinde uçtu gitti. Artık gençlerin bir araba hayali kurması bile zor. Aslında gençler araba alamıyor diye bir başlık atmak isterdik. Ama gençler ile araba kelimesini bile yan yana getirirken çekiniyoruz. Araba sadece öğrenci kesim için ya da yeni mezun olmuş genç kesim için değil, çoğu insan için bile bir hayal niteliğine geldi. 2012 yılında yeni kasa 30.000 TL ye satılan araçlara şimdi 2012 model olarak 150.000 TL üzeri isteyen bir sistemin içerisindeyiz. Dolayısı ile gençler artık araba alacak durumda dahil değil. Bırakın araba almayı, toplu taşımaya binmeye bile parası yetmediği için kilometrelerce yolu yürümek durumunda kalan gençler bulunuyor. Arabaların peşin para ile satın alınamıyor olması, araç kredilerinin yüksek faiz ile sunuluyor olması araba alım satım piyasasını da etkilemiş durumda.

Ev ve Kira Fiyatlarının Yüksek Olması

Türkiye’de gençler neden umutsuz sorusunun cevaplarından bir tanesi de her gün daha da yükselen ev ve kira fiyatları. Ev satın almayı geçtik artık kira fiyatları da bir gencin ailesinden ayrı eve çıkmasını neredeyse imkansız hale getirir cinsten. Artık ev sahibi olmak da tıpkı araba sahibi olmak gibi bir hayal oluyor. Çünkü bir konut kredisi çekerseniz bir ev kendinize iki ev de krediyi çekmiş olduğunuz bankaya alıyorsunuz. Ancak bununla da bitmiyor, yeni düzenlenen yasalar ile birlikte evin metrekaresine uygun olarak devlete de vergi vermek durumundasınız.

Gençler bir şekilde iş bulsa dahi ev sahibi olmanın imkansız olduğunu düşünüyor. Ancak kira ücretleri de pek iç açıcı değil. Çünkü ülkemizde genel olarak artan enflasyon oranlarına bağlı olarak kontrol edilemeyen düzensiz kira artışları oldu. Ev sahipleri, hiçbir dayanağı olmadan kafasına göre kira artırabiliyor. Bu evin kiraları da hiçbir şekilde denetlenmiyor. Bu da kiraların yükselmesine ve gençlerin umutsuzluğuna daha fazla etki etmesine neden oluyor.

Türkiye’de Genç Kesimin Ekonomik Nedenlerle Umutsuz Olmasının Sonuçları

İçinde bulunduğumuz yıl bir teknoloji çağının üst noktalarıdır. Artık elimizde akıllı cep telefonları var. Internet ile dünyanın her yerinde neler olup bittiğini görebiliyoruz. Genç kesim de bunu bilinçli olarak kullandığı için kıyas yapabiliyor. Sosyal devlet anlayışını sorgulayan bir kesim olarak yetişiyorlar. Alım gücünün azlığını, sosyal devletin bu konuda hiçbir destekte bulunmamasını ve ülkede yaşanan yanlış politikayı eleştirebiliyorlar.

Sorgulayan bir nesil oldukları için ve daha iyi yaşam şartlarını gördükleri için bu doğrultuda bir şeyler yapmaları gerektiğinin farkındalar. Bir gencin yetişmesi için hiçbir şey kolay olmuyor. Onu o yaşına kadar besleyip büyüten bir ailesi olduğunu unutmamak gerekir. Her aile evladının iyi okullarda okumasını ve iyi işlere sahip olmasını arzu eder. Üniversitelere ulaşımın kolay olması işsizliği de giderek artıran bir durum oldu. Bu nedenle artık etrafımız, üniversiteden yeni mezun olmuş, mutsuz, karamsar, işsiz ve gelecek kaygısı yaşayan işsizler ile dolu. Bu toplum olarak bizleri de olumsuz etkiliyor.

Gençler artık daha iyi şartlarda yaşamak için, dil okullarına kayıt oluyor. Dil öğrenerek göçmen olarak başka ülkelere gitmeye çalışıyor. Kendi mesleklerinden vazgeçerek, kalifiye eleman olarak yurt dışına çıkmak istiyor. Çünkü ülkede bir gelecek göremiyor. Çoğu genç de ülkede genç bir yetenek olmasına karşın beyin göçü ile Türkiye’yi terk ediyor. Bunun yerine gelen yanlış göçmen politikası da ucuz işçi çalıştırma hususunda patronları teşvik ediyor. Ülkede kalan ve hiçbir yere gidemeyen gençlerin bir kısmı da bu göçmenlere eziliyor.

• Karamsarlık
• Umutsuzluk
• Mutsuzluk
• Kaygı bozukluğu ve depresyona bağlı psikolojik rahatsızlıklar
• Atanamadığı için ya da iş bulamadığı için İntihar eğilimi

Ülkemizde ne yazık ki gençlerin umutsuzluğunun sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Aslında nedenlere ya da sonuçlara bakıldığında hepsi birbiri ile ilişkili ve bundan da hep zararı gören kesim belli. Gençlik her zaman ve her koşulda kaybediyor ve bu da onların umutsuzluğunun kaderi oluyor.

Gençlerin İstekleri ve Beklentileri Neler?

Son dönemde Türkiye’den yurt dışına göç inanılmaz şekilde artmış durumda. Özellikle de vasıflı kişilerin yurt dışına göç talebi artmakta. Gençlerin aslında istedikleri şey. Ülkelerinde  yurt dışında kendi yaşlarında olanların yaşadıkları hayata benzer bir hayat. Manevi olarak da daha rahat olmak isteyen genç kesimin asıl derdi ise maddiyat. Çünkü yurt dışında çalışan biri ile karşılaştırıldığında cidden komik rakamlara çalışılıyor.

Özellikle döviz kurlarında yaşanan yükseliş, yanlış ekonomi politikaları Türk Lirası’nı tarihin en değersiz günlerin yaşanmasına neden oluyor. Bu durum gençlerin canını sıkmakta. Çünkü Almanya’dan gelen bir kişi 1 aylık maaşı ile Türkiye’de 2 ay krallar gibi tatil yapabilecekken Türkiye’deki bir vatandaş 1 hafta tatil yapamıyor. Alım gücü dikkate alındığında AB ülkelerinde 1 günlük çalışma ile alınabilecek ürünler Türkiye’de 1 hafta çalışarak alınabiliyor. Bu durumun düzelmesi gençlerin umutsuzluğuna çözüm bulmak için şart. Aksi takdirde dışarıya göç devam edecek gibi görünüyor.