Yıllardır duymakta olduğumuz bir kavram olan yapısal reform nedir, yapısal reformlar nasıl yapılır? Yapısal reform yapmaktaki amaçlar nelerdir gibi soruların cevaplarını bu içerikte sizlerle paylaştık. Keyifli okumalar dileriz..
Yapısal Reform Nedir?
Yapısal reform mantığı günümüzde ekonomi çerçevesinde oldukça fazla kullanılan terimlerden biri haline gelmiştir. Ancak yapısal reformların net bir şekilde anlaşılması için tartışmasız ‘reform’ kavramının net bir şekilde anlaşılması gerekmektedir.
Reform kavramı, genel olarak bir ülkede, bir toplumda yaşanan yanlışlıklar, kabul edilemez gerçekliklerin çeşitli yöntemler ve planlamalarla değiştirilmesi veya yerine tamamen yeni bir sistemin getirilmesi olarak tanımlamak mümkündür.
Ekonomi bilimi içerisinde ise bu reformlar, ‘yapısal reformlar’ olarak tanımlanmakta ve günümüzde oldukça fazla kullanılan kavramlardan biri haline gelmiştir. Yapısal reformlar bir ekonomide genellikle para politikaları üzerine kullanılan bir terim olmakla beraber, ekonomide yaşanan kriz dönemlerinin düzeltilmesi için uygulanan veya uygulanacak yapısal reformların da önemi oldukça fazla olmaktadır.
Ekonomi bilimi çerçevesinde yapısal reformlar genel anlamıyla, bir iyileştirmeyi ve ekonomik indikatörlerin doğru kullanımını ifade eder. Bu indikatörler günümüzde oldukça fazla insan tarafından duyulan faiz, enflasyon, döviz kuru gibi kavramların üzerinde de kullanılabilir.
Yapısal Reform Uygulamaları Nelerdir?
Yapısal reformların ekonomi üzerindeki etkilerini sadece tanım belirterek yapmak mümkün değildir. Aynı zamanda yapısal reformların nasıl alanlarda kullanıldığı ve ne işe yaradığının da net bir şekilde anlaşılması gerekmektedir. Bu sebeple bu yazımızda uygulanması mümkün yapısal reformların tanımı ve örneklendirilmesi yapılacaktır. Alt başlıklar ve maddeler halinde yapısal reform uygulamalarını açıklayacak olursak;
Dış Borçta Uygulanacak Yapısal Reformlar
Dış borç kavramı, genellikle ekonomilerde ciddi negatif etkiler yaratan bir kavramdır. Bu sebeple devletler ekonomilerini güçlendirmek amacıyla çeşitli politikalar uygulamaktadır. Bu politikalar pozitif yönlü etki verdiğinde yapısal reform olarak tanımlanabilmektedir.
Dış borç üzerinde yapısal reformlar, dış borcun kapatılması için ithal ürünlere olan bağımlılığı azaltmak ve yerel ürünlerin talebini arttırmak üzerine olmaktadır. Tabi ki bu durum yazıldığı ve söylendiği kadar kolay olmamaktadır. Yerel ürünlerin talebinin arttırılması için öncelikle piyasadaki yerel ürünlerin miktarının arttırılması ve fiyatlarının düşürülmesi gerekmektedir. Bu sebeple üretim üzerinde yapılacak doğru ekonomik politikalar hem doğru olacak hem de bir yapısal reformu işaret edecektir.
Kaynakların Zenginleştirilmesi
Günümüzde üretim kapasitesinin ana unsurlarından bir tanesi de kaynaklardır. Kaynak enerji demektir ve bugün içtiğimiz suyun şişesi bile bir enerji kullanılarak üretilmektedir.
Enerji konusunda her ülke yerel zenginliklere sahip olmayabilir. Bu sebeple enerjinin dışarıdan temini zorunlu olabilmektedir ve bu durum çoğu zaman ülke ekonomilerini negatif etkileyebilmektedir. Ancak her ne kadar yerel kaynaklara sahip olmayan bir ülke olsa da enerji piyasasının doğru analiz edilmesi ve enerjinin doğru kullanılması üzerine geliştirilecek politikalar ülke ekonomilerini pozitif yönde etkiler ve bir yapısal reformun oluşmasına olanak verir.
Vergi Politikalarının İyileştirilmesi
Vergiler günümüzde her ülkenin vatandaşlarından topladığı bir maliyet sistemidir. Ancak vergi türlerinin geliştirilmesi hem halk ekonomisi hem de ülke ekonomisi için büyük önem teşkil etmektedir.
Vergiler dolaylı ve dolaysız olarak ikiye ayrılmakta ve çoğu ülkede dolaylı vergi sistemi hâkim görülmektedir. Ancak vergilerin dolaylı değil dolaysız olması ve vergilerin ülke içerisinde yaşayan bireylerin gelir düzenini bozmaması gerekmektedir. Bu yönde uygulanacak doğru gelir ve vergi politikasının ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayabileceği ve yapısal bir reform olarak görüleceğini söylemek mümkün olacaktır.
Sermaye ve Yatırım
Günümüz küresel ekonomilerinde döviz kuru, enflasyon ve faiz kavramları oldukça ön plana çıkmaktadır. Bu sebeple ülkeler para politikalarını genellikle bu kavramlar üzerinden yürütmektedir. Aynı zamanda üretim kapasitesi, gelir seviyesi vb. hayati kavramlarda bu üstte belirttiğimiz kavramlara bağımlılığını her geçen gün giderek arttırmaktadır.
Üretim kapasitesinin arttırılması ve piyasaya döviz sokulabilmesi amacıyla yabancı yatırımcı veya milli şirketlerin sermayesi üzerinde yapılacak bir küresel politika hem ülke ekonomisini hem de milli paranın değerini pozitif yönde arttıracaktır. Aynı zamanda bu durum yapısal reform olarak ifade edilebilmektedir.
Bir yanıt bırakın